Varlık Yönetim Sektörü Haziran 2020

Varlık Yönetim Şirketlerinin finans sistemi içerisindeki önemi, özellikle içinden geçmekte olduğumuz dönem itibarıyla artmaktadır. Varlık yönetim sektörü gelişmiş ekonomilerde etkili bir rol oynayarak sistemin bir parçası olarak büyümüştür. Ancak,  ülkemizde sektör 2001 krizi sonucu oluşan sorunlu alacaklara çare olarak düşünülmüş ve ilk olarak 2004-2005 döneminde TMSF bünyesindeki bankaların sorunlu alacaklarını satın almaya başlamıştır. Varlık yönetim sektörü faaliyetlerine olumsuz bir algıyla başlamış olmasına rağmen, zaman içinde ölçek büyüklüğü kazanmış ve finans sektörünün önemli bir oyuncusu haline gelmiştir. Geçen 18 yıllık süre içerisinde finans sektörünün tahsili gecikmiş alacaklarını (TGA) ağırlıklı olarak bankalardan satın aldığından bankacılık sektörüne bağımlı bir pozisyondadır. Özel sektörden de tahsili gecikmiş alacak satın alınmasına izin verilmedikçe,  sektörün bankacılık sektörüne bağımlılığının devam etmesi beklenmektedir.

Merkez Bankası raporlarına göre 2006-2015 arası 10 yıllık dönemde VYŞ sektörü finans kesiminden toplamda 23,8 milyar TL’lik TGA portföyü satın almıştır. Sektörün 2016-Eylül 2019 dönemi arası satın aldığı portföyün büyüklüğü ise 31,2 milyar TL olduğu görülmektedir. Bu duruma bankacılık sektöründe yaşanan aktif kalitesi bozulmasının son dönemlerde daha da artması etkili olmuştur. Bankacılık sektörünün sorunlu alacakları 2013 yılında 29,6 milyar TL iken 2019 yıl sonunda 5 kat artarak 150,8 milyar TL’ye ulaşmıştır. Bankacılık sektörünün TGA’ya düşme hızıyla sorunlu alacak satış hızı arasında ciddi fark bulunmaktadır. Örneğin 2018 yılında bankacılık sektörünün sorunlu alacakları %51,0 artarken sorunlu alacak satışı %4,2 artış göstermiştir. Bu artış oranlarının aynı olmamasının nedeni sorunlu krediler için uygulanan süreçlerdir. Bankaların ağırlıklı olarak teminatsız olan ve tahsili zor portföyleri satmaya meyilli oldukları görülmektedir. Bankaların TGA portföylerinin satışı için açtıkları ihalelere VYŞ'ler tarafından verilen satın alım bedeli tekliflerini yeterli bulmamaları veya sorunlu alacaklarını halen yönetilebilir olarak değerlendirmeleri nedeniyle satış yapmak konusunda isteksiz davranmaktadırlar. Bu çerçevede, bankaların satış politikalarında meydana gelen değişiklikler sektör şirketlerinin satın alınacak portföy hedeflerini etkilemektedir. Diğer yandan, başta fonlama maliyetleri olmak üzere ekonomik konjonktüre bağlı olarak VYŞ’lerin yatırım kararları değişebilmektedir. Sektör şirketlerinin uzmanlaşması ve belirli bir portföy büyüklüğüne ulaşması sonucu, karlı portföy yatırımları yapabilmek adına daha seçici hale geldikleri gözlenmektedir.

 

Devamı için Raporu İndiriniz...