PERAKENDE TİCARET METODOLOJİSİ

Turkrating Kurumsal Şirket Derecelendirme Metodolojisi (KŞDM), Turkrating’in Finansal Kuruluşlar dışında kullandığı en kapsamlı ana kredi derecelendirme metodolojisidir. Ana şirket metodolojimizin çerçevesine çok geniş sayıda ve sektörde kuruluş girebilmekte olup, Turkrating, zamanla, yeni edinilen müşteri portföyü, bilgi ve deneyimlere göre, bu ana metodoloji şemsiyesi altında alt modeller geliştirmektedir.

Perakende sektöründeki büyüme esas olarak tüketime bağlıdır ve ülkenin ekonomik büyümesiyle yakından ilgilidir. Harcanabilir gelirlerin artması, artan kentleşme ve Hükümet politikaları, perakende sektörünün büyümesinde önemli faktörlerdir. Bu sektörün ayırt edici özellikleri dikkate alınarak geliştirilen modelimizde KŞDM’den farklı olarak eklenen ve/veya çıkartılan kriterler aşağıda açıklanmıştır. Değişmeyen kısımlarda dikkate aldığımız kriterler ana şirket metodolojimizin temel esaslarına uygun olarak değerlendirilecektir. Derecelendirmemizde bakış açımıza ve analizimize dayanak oluşturan niteliksel (Kalitatif) ve niceliksel (Kantitatif) ana faktörler aynı kalırken, bu ana başlıklar altında değerlendirdiğimiz iş riski, yönetim ve finansal analiz başlıklarında farklılaşmalar oluşabilmektedir.

Perakende ticaret sektöründe ağırlıklı olarak satışa ya da kâra bakarak işletmenin performansını ölçmek yeterli değildir. Bu sektörde özellikle işletme sermayesi analizi ve likidite analizi önem arz etmektedir. Ayrıca mağaza bazında analiz de önemlidir. Mağazaların başarıları daha çok parasal olarak ölçülmektedir. Ancak mağazalarda sadece mal değil aynı zamanda hizmet de pazarlanmaktadır. Bu nedenle nitellikli iş gücü de önemli bir faktördür. Turkrating bu kapsamda detaylı analizler yapmaktadır.

 

  1. KALİTATİF FAKTÖRLER

 

    1. İş Riski

İş Riski ana başlığı, Ülke Riski, Sektör Riski ve Rekabet Konumu alt başlıkları altında incelenir. Bu başlıklardan ilk ikisi Şirketin içinde bulunduğu ortamın değerlendirilmesi ile ilgilidir. Rekabet konumu ise şirketin bizzat kendi performansını ölçümlemeyi amaçlar.

1.1.1.   Ülke ve Sektör Riskleri

Bu başlık altında değerlendirilen kriterler KŞDM ile aynıdır.

1.1.2.   Şirketin Rekabet Durumu

Perakende ticaret sektörünün kendine özgü rekabet koşullarına sahip olması nedeniyle Rekabet Konumu altındaki kriterler ve şirketlerin performansları üzerindeki etkileri farklılaşmakta olup, aşağıda detayları açıklanmıştır.

  • Ölçek ve Piyasa Payı

Turkrating Şirketin pazar konumunu, pazar payını, mağaza konumlarını ve doğru ürün portföyü ve fiyatlandırmadaki rekabet üstünlüğünü analiz eder. Perakendecinin pazar konumu, büyüme beklentilerini ve dolayısıyla gelecekteki nakit akışlarını belirlemede önemli bir rol oynar. Şirketin sürdürülebilir bir Pazar payına sahip olması, rekabet edebilme kabiliyetini ve gayrimenkul sahipleri ile pazarlık gücünü artırır. Daha da önemlisi güçlü bir pazar konumuna sahip bir kuruluş, satıcılarıyla uygun tedarik koşullarını müzakere etmek ve operasyonel verimliliği sağlayan vasıflı işgücünü çekmek için daha avantajlı bir konumdadır.

  • Ürün Çeşitliliği

Bir pereakendecinin satış performansı sunduğu ürün yelpazesinin çeşitliliği ile doğrudan alakalıdır. Bir müşterinin gereksinimlerini karşılamak için ürün yelpazesinin çeşitliliği önemlidir.

  • Stok Yönetimi

Yüksek stok miktarı bir şirketin işletme sermayesi yönetimini zorlayabilir. Bununla birlikte ürünün eskime/bozulma/demode olma riskini de artıracağı için şirketin optimal seviyede stok tutması kritik önem taşımaktadır. Bir perakendecinin stok yönetimindeki etkinliği, marka sahipleriyle ve toptancılarla yaptığı envanter tasfiyesi ve iade politikalarının analiziyle ölçülür.

  • Satılan Ürünün Mevsimselliği

Sattığı ürünün ya da ürünün hammaddesinin mevsimsellik riski taşıdığı perakendeciler analiz edilirken şirketin bunu yönetme yeteneği ile bağlantılı olarak mevsimsellikten kaynaklanan riskleri inceler. Bu tür şirketlerde yüksek stok tutma önemli bir risk faktörü olarak dikkate alınır.

  • Ürünlerin Ticari Ömrü

Bazı ürünlerin eskime, bozulabilirlik ve demode olma riskine maruz kalmaktadır. Bu tür ürünler satan perakendeciler envanteri zamanında tasfiye edememe veya gerekli depolama koşullarını sağlayamamaları durumunda envanter kaybı riskine maruz kalırlar. Bu tür perakanedeciler analiz edilirken envanter kaybını en aza indirecek şekilde envanter planlama ve yönetme becerileri değerlendirilir.

  • Satılan markaların gücü

Bir perakendecinin sattığı ürünlerin marka gücü veya perakendecinin kendi marka konumu da analiz edilir. Şirketin satışlarının ne kadarının özel markalı ne kadarının harici markadan kaynaklandığı incelenir. Özel markalı ürünler yüksek brut kar marjı bıraksalar da satış hacimleri promosyonlar nedeniyle genellikle düşüktür. Bunun aksine çok markalı satışları olan bir perakendeci için brüt kar marjları düşük olmasına ragmen, markaların promosyonları genellikle yüksek satış hacimleri oluşmasını sağlar.

  • Mağazaların/Satış Noktarının Konumu ve Analizi

Fiziksel bir mağazada satış yapan perakendeciler açısından magazanın konumu ziyaretçi sayısı ve satış hacimleri büyük önem taşımaktadır. Örneğin oldukça yoğun nüfuslu bir bölgedeki perakende mağazası, sehir merkezinden uzak az nüfuslu bir bölgedeki mağazaya göre daha çok ziyaretçi çekecektir. Bu nedenle bir perakendeci analiz edilirken mağaza / satış noktalarının konumu analiz edilir. Mağazaların analizi yapılırken karlı mağazaların oranı, bölge bazında mağazalar ve mağazaların satış hacimleri incelenir. Ayrıca m2 başına satışlar, m2 başına sermaye harcamaları ve m2 başına kira giderleri açısından da analiz edilir.

  • Tedarik Zinciri ve Operasyonel Verimlilik

Bir perakendecinin işi, doğru ürünlere, doğru yerde, doğru zamanda ve uygun fiyatla devamlı erişmeyi sağlamaktır. Bu nedenle sipariş miktarını arttırmaya ve sipariş takiplerini yapmaya, stok yönetimini ve teslimat sürelerini kısaltmaya yardımcı teknoloji kullanılması önemlidir. Çünkü müşteri memnuniyetsizliği, müşteri sadakati ve ardından da finansal performans üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Teknolojiye yatırımları şirketlere ilave bir maliyet getirirken bu teknolojilerin kullanımından kaynaklı operasyonel verimlilik şirkete rekabet avantajı sağlayacaktır.

  • Nitelikli iş gücü

Güçlü pazar payına sahip bir perakendeci, yetenekli işgücünü kendine çeker. Yetenekli personelin mevcudiyeti ve tutulması operasyonel verimlilik sağlar. Perakendecilik gibi oldukça rekabetçi ve dönüşüm içinde olan bir sektörde, çalışanları elde tutmanın yanı sıra yüksek çalışan maliyetlerini kontrol etme yeteneği, izlenmesi gereken önemli bir ölçüttür.

1.2.   Ortaklık Yapısı/Yönetim/Kurumsal Yönetim/Risk Yönetimi                        

Bu başlık altında değerlendirilen kriterler KŞDM ile aynı olup, ortaklık yapısı, yönetim, kurumsal yönetim ve risk yönetimi başlıkları altında iş modelini dikkate alarak incelenmektedir.

 

2.   KANTİTATİF FAKTÖRLER

2.1   Finansal Risk Analizi

Finansal risk analizi ağırlıklı olarak sayısal verilerin değerlendirildiği bölümdür. Finansal risk Perakende Ticaret Modelinde KŞDM’de olduğu gibi dört alt başlık altında incelenmektedir;

2.1.1.   Karlılık

Genelde şirket ortakları yatırımlarının başarısını karlılık oranı ile ölçerler. Hiç gelir yaratılmadığı veya gelir beklenmediği hallerde, yeni sermaye girişi veya yeni borç alınması hayli zor olacaktır. Buna karşılık, şirket geçmişte düzenli olarak kar etmiş ise, bu karlar konjonktürel olarak, yıldan yıla çok değişken de olsa, şirketin ticari koşullarda fonlanması mümkün olacaktır. Perakendecilik, yüksek sabit maliyetlerin bulunduğu bir iş koludur. Özellikle personel giderleri ve kira giderleri bunların en önemlileridir. Perakendeclik sektöründe satış gelirleri hızlı bir şekilde artabilmektedir. Ancak şirketin satışlarını artırırken işletme maliyetlerini kontrol altında tutarak kar etmesi önemlidir.

Karlılık analizinde kullanılan belli başlı rasyolar;

  • Net Kar Marjı
  • Aktiflerin Getirisi
  • Öz Kaynak Getirisi
  • EBITDA Marjı
  • Brüt Kar Marjı

2.1.2.   Nakit Yaratma Gücü ve Borç Ödeme Kapasitesi

Bir şirketin borçlarını geri ödemesinde, nakit akımı temel fon kaynağını sağladığına göre nakit yaratma kabiliyeti ve borç ödeme kapasitesi birbiriyle çok yakından ilgilidir. Nakit akımı hem faaliyet içi hem de faaliyet dışı kaynaklardan oluşabilir. Şirketlerin bir taraftan nakit girişleri ve çıkışları arasında denge sağlayabilmeleri, diğer taraftan operasyonları için yeterli seviyede nakit bulundurmaları gerekmektedir. Perakende sektöründe amortisman giderleri yüksektir. Ayrıca  sektörün nakit döngüsü kısa olduğundan borçlanmalar da kısa vadeli yapılmaktadır. Bununla birlikte yatırım harcamalarının da yüksek olduğu bir sektör olduğundan yatırımların ne kadarının iç ne kadarının dış kaynaklarla karşılandığının analizi de öne çıkmaktadır.

Nakit akımlarının eşleştirilmesinin yanı sıra aşağıdaki temel rasyolar kullanılır:

  • Faiz Karşılama (EBITDA)
  • Faaliyetlerden Sağlanan Nakit/Finansal Borç
  • Faaliyetlerden Sağlanan Nakit/Yatırım Harcamaları
  • Serbest Nakit Akışı/ KV Finansal Borç
  • Faaliyetlerden Sağlanan Nakit/Faiz Gideri

2.1.3.   Sermaye yapısı

Bir firmanın sermayesi ve finansal politikaları çoğu zaman o firmanın risk duyarlılığını yansıtır. Firmanın operasyonlarını ne ölçüde özsermaye ile finanse ettiği, ne ölçüde kredi alarak finanse ettiği derecelendirme notunda önemli rol oynar. Perakende sektörü sermaye yoğun bir sektördür. Yeni mağaza/satış noktası açma, tedarik zinciri ve teknoloji yatırımları sermaye harcamalarının en önemli kalemleridir. Şirketin bu yatırımlarını nasıl finanse ettiği analiz edilir. Şirketlerin iyi bir işletme sermayesi yönetimiyle daha az kaldıraçla çalışmaları tercih edilir.

Sermaye yapısı ve kaldıraç ölçümünde kullanılan temel rasyolar:

  • Finansal Borçlar / Özkaynak
  • KV Finansal Borçlar / Kapitalizasyon
  • Finansal Borçlar / Kapitalizasyon
  • Toplam Yükümlülükler / Özkaynak
  • Özkaynak /Aktif                       

 

2.1.4.   Finansal Esneklik ve Likidite

Finansal esneklik kavramı, likidite ölçümü ile alternatif finansman kaynaklarına ulaşabilme kapasitesini bir arada değerlendirir. Perakende sektöründe ürün taleplerini hızlı karşılayabilmek amacıyla tutulan yüksek stok seviyesi nedeniyle yüksek işletme sermayesine ihtiyaç duyulur. İşletme sermayesi yoğun bir sektör olduğundan stok yönetimi önem kazanmaktadır.

Likidite ve finansal esneklik ölçümünde kullanılan temel rasyolar:

  • Nakit Oran
  • Cari Oran
  • İşletme Sermayesi / Aktif
  • Stok Tutma Süresi
  • Nakit Çevirme Süresi